30 Soruda Boşanma Davası - En Çok Merak Edilen Sorular ve Cevaplar
- Tuğçe Dağ
- 4 Nis
- 13 dakikada okunur

Boşanma süreci, çiftler için hem duygusal hem de hukuki açıdan karmaşık ve yıpratıcı bir dönem olabilir. Bu süreçte, tarafların haklarını, yükümlülüklerini ve izlemeleri gereken yasal prosedürleri bilmeleri büyük önem taşır. Türkiye'de boşanma davalarıyla ilgili en sık sorulan soruların yanıtlarını derlediğimiz bu kapsamlı rehberde, nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konularda merak ettiğiniz tüm detayları bulabilirsiniz.
1. Boşanmak istiyorum, ne yapmam gerekiyor?
Boşanmak isteyen kişi, öncelikle evlilik birliğini sona erdirmek istediğini ve bu isteğinin gerekçesini belirlemelidir. Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma, ancak kanunda belirtilen nedenlerden biri veya birkaçı mevcutsa mümkündür. Bu nedenler genel (örneğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması - TMK m.166) veya özel (zina, terk, hayata kast, suç işleme vb.) olabilir.
Boşanma davası açmak için yetkili Aile Mahkemesi’ne hitaben bir dava dilekçesi hazırlanır. Bu dilekçede taraf bilgileri, boşanma sebebi, deliller ve varsa talepler (nafaka, tazminat, velayet, mal paylaşımı vs.) açıkça belirtilmelidir. Dilekçeyle birlikte nüfus cüzdanı örneği, evlilik cüzdanı ve varsa anlaşmalı boşanma protokolü de sunulur.
Davayı açtıktan sonra mahkeme süreci başlar. Duruşmalarda iddiaların ispatı için deliller sunulur. Evlilik birliği gerçekten temelden sarsılmışsa ve bu durum delillerle ispatlanmışsa mahkeme boşanmaya karar verir.
2. Eşim boşanmak istemiyor, ben dava açabilir miyim?
Evet. Türk hukukunda boşanmak isteyen taraf, karşı tarafın rızası olmasa dahi tek başına boşanma davası açabilir. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında sık karşılaşılan bir durumdur. Bu noktada önemli olan, boşanma isteğinin haklı ve hukuki bir nedene dayanması ve bunun ispat edilebilmesidir.
Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023 tarihli kararında, davacı kadının evlilik birliğinin sarsıldığını yeterli delillerle ortaya koyduğu, ancak davalı erkeğin boşanmayı istemediği bir davada, “artık evlilik birliğinin devamında taraflar açısından menfaat kalmadığı” gerekçesiyle boşanma kararı onanmıştır.
Kısacası, evlilik taraflardan sadece birinin çabasıyla sürdürülemeyecek duruma gelmişse, diğer eşin boşanmak istememesi davanın reddedilmesi için tek başına yeterli değildir.
3. Anlaşmalı boşanma ile çekişmeli boşanma arasındaki fark nedir?
Anlaşmalı boşanma, tarafların evliliği sona erdirmek için tüm hususlarda (nafaka, velayet, mal paylaşımı vs.) anlaşmış olması halinde mümkündür. En az 1 yıl süren evliliklerde, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin açtığı davayı diğerinin kabul etmesiyle olur (TMK m.166/3). Yazılı bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanır ve duruşma günü her iki taraf da mahkeme huzuruna bizzat gelip boşanma iradesini tekrar eder.
Çekişmeli boşanma ise tarafların boşanma ya da boşanmanın sonuçları konusunda anlaşamadığı davalardır. Genellikle kusur tartışmaları, tazminat, velayet, nafaka ve mal paylaşımı gibi konularda yaşanır. Bu davalar delillere, tanıklara ve ayrıntılı yargılamaya ihtiyaç duyduğundan daha uzun sürer.
Yargıtay, anlaşmalı boşanma davalarında, protokolün taraf iradelerini yansıtıp yansıtmadığını ve çocuğun üstün yararını ihlal edip etmediğini dikkatle inceler.
4. Boşanma davası ne kadar sürer?
Davanın türüne göre değişir:
Anlaşmalı boşanma davaları genellikle 1-2 celse içinde, yani 1-3 ay gibi kısa sürede sonuçlanabilir.
Çekişmeli boşanma davaları ise delil ve tanık sayısına, mahkemenin iş yüküne ve dosyanın karmaşıklığına bağlı olarak 1-3 yıl arası sürebilir.
Yargıtay 2. HD 2024/58 E., 2024/963 K. sayılı kararında, 4 yıldır süren çekişmeli boşanma davasında delil sunulmasına rağmen usul hataları nedeniyle bozma yoluna gidilmiştir. Bu da sürecin daha da uzamasına neden olmuştur.
Dolayısıyla, süreci hızlandırmak isteyen eşlerin taleplerini açıkça ortaya koyması, dilekçeleri eksiksiz hazırlaması ve profesyonel bir hukuki destek alması oldukça önemlidir.
5. Boşanırken çocukların velayeti kime verilir?
Velayet konusu, Türk Medeni Kanunu’nun 336. maddesi gereği çocuğun üstün yararı esas alınarak karara bağlanır. Mahkeme, çocuğun yaşı, fiziksel ve psikolojik ihtiyaçları, ebeveynlerin gelir düzeyi, yaşam koşulları, eğitim düzeyi ve çocukla kurduğu bağ gibi birçok kriteri değerlendirir.
Yargıtay uygulamasına göre küçük yaşta çocukların (özellikle 0-6 yaş arası) anne bakımına muhtaç olduğu kabul edilmekte ve istisnai durumlar dışında velayet annede bırakılmaktadır. Ancak annenin çocuğun bakımına elverişli olmaması, psikolojik sorunlar ya da ihmal gibi sebepler varsa velayet babaya da verilebilir.
Velayet verilen taraf, çocuğun bakım, eğitim ve gelişiminden sorumlu olur. Diğer ebeveyne ise kişisel ilişki (görüş hakkı) tanınır.
6. Çocuğumu eski eşim bana göstermiyor, ne yapabilirim?
Velayet hakkı diğer ebeveynde olsa bile, çocuğun annesi veya babasıyla kişisel ilişki kurma hakkı vardır. Bu hak hem Türk Medeni Kanunu hem de Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmıştır. Velayet kendisine verilmeyen ebeveynin çocuğu belirli günlerde ve sürelerde görme hakkı vardır ve bu düzenleme, mahkeme kararında açıkça belirtilir.
Eğer eski eş bu görüş haklarını engelliyorsa, öncelikle Aile Mahkemesi’ne “kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi” ya da “karara uymayan eşin cezalandırılması” istemiyle başvurulabilir. Bu durumda, mahkeme kararı uyarınca çocuğu göstermemesi halinde Adli Destek Ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri'ne başvuru yapılabilir. Uyarıya rağmen gösterilmeme devam ederse, cezai yaptırımlar (disiplin hapsi) devreye girer.
Yargıtay 2. HD 2023/3586 E., 2023/9285 K. sayılı kararında, çocuğu mahkeme kararına aykırı şekilde göstermeyen eş hakkında disiplin hapsi kararı onanmıştır. Kısacası, bu durum hafife alınmamalı ve yasal yollara başvurulmalıdır.
7. Boşanma davası açmak için gerekli belgeler nelerdir?
Boşanma davası açmak için gereken belgeler, davanın türüne göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak şu belgeler gerekir:
Boşanma dilekçesi (avukatla veya şahsen hazırlanabilir),
Nüfus cüzdanı fotokopisi,
Evlilik cüzdanı fotokopisi,
Anlaşmalı boşanma ise: anlaşmalı boşanma protokolü (nafaka, velayet, mal paylaşımı vs. hakkında),
Deliller: Mesajlar, fotoğraflar, tanık listesi, ses kayıtları gibi belgeler de dava dosyasına eklenebilir.
Ayrıca mahkemeye dava açılış harcı ve gider avansı ödenmesi gerekir. 2025 yılı itibariyle çekişmeli davalar için ortalama 3000-4.500 TL civarında bir masraf ortaya çıkmaktadır.
8. Nafaka nedir, kim alır, kim öder?
Nafaka, boşanma sürecinde veya sonrasında ekonomik zorluk yaşayan eş veya çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla verilen parasal destektir. Türkiye’de 3 temel nafaka türü vardır:
Tedbir nafakası: Dava süresince geçici olarak verilir.
Yoksulluk nafakası: Boşanma sonucu yoksulluğa düşecek olan eşe, diğer eşin kusuruna göre hükmedilir. TMK m.175’e göre, daha ağır kusurlu olan taraf yoksulluk nafakası isteyemez.
İştirak nafakası: Velayet kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katkı olarak ödediği nafakadır.
Yargıtay 2024 kararlarına göre, nafaka miktarı belirlenirken tarafların ekonomik durumları, çocuk sayısı, yaş, okul giderleri ve yaşam standardı dikkate alınmalıdır. Ayrıca günümüz uygulamalarında asgari ücret artışları da dikkate alınarak nafaka güncellenmektedir.
9. Nafaka miktarını kim belirler?
Nafakanın miktarını mahkeme belirler. Hakim, nafaka talebinde bulunan kişinin ekonomik durumunu, nafaka ödeyecek kişinin gelirini ve yaşam standardını detaylı olarak değerlendirir. Bu değerlendirme sırasında;
Tarafların maaş bordrosu, SGK kayıtları, banka hesap hareketleri,
Taşınmaz mal varlığı ve araç bilgileri,
Çocuğun yaşı, okul durumu, özel ihtiyaçları gibi kriterler dikkate alınır.
2023 tarihli bir Yargıtay kararında, mahkeme tarafından aylık geliri asgari ücret olan bir kişinin, nafaka talep eden eşine aylık 1.500 TL yoksulluk nafakası ve 2.500 TL iştirak nafakası ödemesine karar verilmiş, karar Yargıtay tarafından da onanmıştır (2. HD, 2023/6241 E., 2023/10182 K.).
Ayrıca nafaka miktarı her yıl TÜFE oranına göre kendiliğinden artar; mahkeme kararında bu da belirtilir.
10. Nafaka ödenmezse ne olur?
Mahkemece hükmedilen nafaka ödenmezse, nafaka alacaklısı İcra Müdürlüğü aracılığıyla nafaka borçlusuna karşı icra takibi başlatabilir. Eğer nafaka borcu ödenmez ve borçlu bu borcunu ödemekten kaçınırsa, “nafaka yükümlülüğünün ihlali” suçu oluşur.
İcra İflas Kanunu'nun 344. maddesi gereği, nafaka borcunu ödemeyen kişiye 3 aya kadar tazyik hapsi uygulanabilir. Bu ceza ertelenemez, paraya çevrilemez ve adli sicile işlenmez. Ancak borç ödendiğinde kişi hemen tahliye edilir.
Yargıtay 2024 yılında verdiği bir kararında (2. HD, 2024/1153 E., 2024/3892 K.), iştirak nafakası borcunu 6 aydır ödemeyen babanın tazyik hapsine çarptırılması kararını onamıştır.
11. Evlilik sırasında alınan ev kime kalır?
Türk Medeni Kanunu'na göre, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren yapılan evliliklerde yasal mal rejimi "edinilmiş mallara katılma rejimi"dir (TMK m. 202). Bu rejime göre, evlilik süresi içinde alınan ev, araba gibi mallar genellikle “edinilmiş mal” sayılır ve eşler arasında eşit şekilde paylaşılır.
Eşlerden biri evin tapusunu kendi adına alsa dahi, o ev evlilik birliği içinde edinilmişse, diğer eşin de bu ev üzerinde katılma alacağı hakkı olur. Ancak ev, eşin kişisel malı (örneğin miras kalan ya da evlilikten önce alınan bir taşınmaz) ise paylaşım konusu yapılmaz.
📌 Yargıtay 2023/9452 E., 2023/15623 K. sayılı kararda, evlilik birliği sırasında krediyle alınan bir taşınmazın, kredi borcunun ödenme şekli dikkate alınarak “edinilmiş mal” olduğuna karar verilmiş ve diğer eşe %50 oranında katılma alacağı tanınmıştır.
12. Boşanırken düğün takıları kime verilir?
Düğün takılarıyla ilgili Yargıtay uygulamaları oldukça nettir. Uzun yıllardır istikrar kazanmış içtihatlara göre;
Kadına takılan ziynet eşyaları (bilezik, küpe, kolye vs.) kadına aittir.
Erkeğe takılan altınlar da çoğu zaman “kadına bağışlandığı varsayılır” ve yine kadının malı sayılır.
Bu kural, kadının sosyal çevresine göre ziynetleri kullanma alışkanlığının olduğu varsayımıyla şekillenmiştir.
📌 Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2023/10382 E., 2023/17245 K. sayılı kararında, damada takılan bileziklerin de kadına bağışlandığı kabul edilerek kadının talebi doğrultusunda iadesine hükmedilmiştir.
Düğün takıları boşanma davası sırasında ayrı bir dava veya karşı dava şeklinde ziynet alacağı davası ile talep edilebilir.
13. Mal paylaşımı davası ne zaman açılır?
Mal paylaşımı davası, boşanma davası ile birlikte açılabilir, ancak boşanma davası sonuçlanmadan bu davada karar verilmez. Uygulamada mahkemeler, mal paylaşımı davasını bekletici mesele yapar ve boşanma kararının kesinleşmesini bekler. Yani dava süreci başlayabilir ancak hüküm verilmesi boşanmanın kesinleşmesine bağlıdır.
Boşanma davası kesinleştikten sonra da mal paylaşımı davası açılabilir. Bu durumda Türk Medeni Kanunu’nun 241. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması gerekir.
📌 Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2023/6512 E., 2023/10837 K. sayılı kararında, boşanma kesinleşmeden açılan mal rejimi davasında bekletici mesele kararı verilmesinin usul açısından doğru olduğu vurgulanmıştır.
14. Eşim beni aldattı, boşanabilir miyim?
Evet. Eşin sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi, yani aldatması (zina), Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde düzenlenen özel boşanma sebeplerindendir. Zina sebebiyle boşanmak isteyen eş, bu fiili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay ve her hâlükârda zina fiilinin üzerinden 5 yıl geçmeden dava açmak zorundadır. Aksi hâlde dava açma hakkı düşer.
Ancak unutulmamalıdır ki, zina iddiası çok ağır bir isnattır ve ciddi, güçlü delillerle ispat edilmelidir. Yargıtay uygulamasına göre sadece "şüphe" veya "ilişki söylentisi" yeterli değildir. Zinanın sabit görülmesi için şu tür deliller aranır:
Otel kayıtları,
Uçak/seyahat biletleri,
Tanık beyanları,
Aşırı samimi mesajlar veya fotoğraflar,
Görüntülü kayıtlar (hukuka uygun elde edilmişse).
🔍 Peki eşin telefonunu kurcalayıp delil elde etmek suç mu, delil sayılır mı?
Normalde, başkasının telefonuna izinsiz girilmesi özel hayatın gizliliğini ihlal anlamına gelir. Ancak Yargıtay içtihatlarına göre eğer:
Kendi telefonunda size gönderilmiş bir mesaj varsa (örneğin WhatsApp, SMS),
Veya başka türlü ispat imkânınız kalmamışsa,
Ve elde edilen delil yalnızca kendi hakkınızı savunmak amacıyla kullanılıyorsa,
bu durumda delilin hukuka uygun sayılabileceğine dair birçok karar mevcuttur.
📌Yargıtay 2. HD 2023/7654 E., 2023/13256 K. sayılı kararında, davacı kadının başka türlü delil elde etme imkânı olmadığını ispatladığı hâlde, eşinin uygunsuz mesajlarını mahkemeye sunmasının hukuka aykırı olmadığına karar verilmiştir.
15. Aldatma durumunda tazminat alabilir miyim?
Evet. Aldatılan eş, boşanma davası kapsamında maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi gereği, kusursuz ya da daha az kusurlu olan eş, diğer eşin kusurlu davranışı nedeniyle maddi zarar gördüyse maddi tazminat, kişilik hakları zedelendiyse manevi tazminat talep edebilir.
Aldatma (zina), evlilik birliğine en ağır zarar veren kusur türlerinden biri sayılır. Bu durumda aldatılan eşin yaşadığı manevi çöküntü, toplum içindeki itibarı ve psikolojik etkiler göz önünde bulundurularak tazminat miktarı belirlenir.
📌 Yargıtay 2. HD 2023/8546 E., 2023/13964 K. sayılı kararında, eşini uzun süreli aldatıp bu ilişkiden çocuk sahibi olan kocanın, eşine 100.000 TL manevi, 50.000 TL maddi tazminat ödemesine hükmedilmiştir.
16. Psikolojik şiddet boşanma sebebi sayılır mı?
Evet. Psikolojik şiddet de tıpkı fiziksel şiddet gibi boşanma sebebi sayılır. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesine göre, eşin sürekli küçük düşürücü sözler söylemesi, hakaret etmesi, aşağılaması, tehdit etmesi veya duygusal baskı kurması gibi davranışlar “evlilik birliğinin temelinden sarsılması”na yol açabilir.
Yargıtay, psikolojik şiddeti somutlaştıran tanık beyanları, mesaj kayıtları ve hatta uzman raporlarıyla desteklenmiş durumlarda boşanma kararını onamaktadır. Özellikle “aşağılama”, “sürekli kontrol etme”, “değersiz hissettirme” gibi davranışların evlilik içinde süreklilik arz etmesi boşanma gerekçesi olarak kabul edilir.
📌 Yargıtay 2. HD 2024/4317 E., 2024/7563 K. sayılı kararda, eşini sürekli aşağılayan, hakaret eden ve sosyal hayatını kısıtlayan erkeğin ağır kusurlu olduğuna hükmedilmiş ve boşanma kararı verilmiştir.
17. Boşanma davasında delil olarak neler kullanılabilir?
Boşanma davasında iddiaların ispatı zorunludur. Bu nedenle, taraflar evlilikte yaşanan olaylara ilişkin hukuka uygun yollarla elde edilmiş her türlü delili mahkemeye sunabilir:
Tanık beyanları (komşular, aile bireyleri vs.)
Telefon mesajları, WhatsApp yazışmaları
Sosyal medya paylaşımları
Fotoğraflar, videolar
Otel kayıtları (aldatma için)
Polis tutanakları, hastane raporları (şiddet için)
📌 Yargıtay 2. HD 2023/5311 E., 2023/11523 K. kararında, tanık beyanları ve yazılı delillerle desteklenen psikolojik şiddet ve sadakatsizlik iddiaları geçerli kabul edilerek boşanma kararı onanmıştır.
18. Telefon mesajları, WhatsApp yazışmaları delil olur mu?
Evet, belirli şartlar altında telefon mesajları, WhatsApp yazışmaları ve benzeri dijital içerikler boşanma davalarında hukuka uygun delil olarak kabul edilebilir. Ancak bu delillerin geçerli sayılması için dikkat edilmesi gereken hukuki sınırlar vardır.
🔹 1. Kendi telefonundaki yazışmalar
Kendi telefonunda bulunan ve size gönderilmiş mesajlar ya da sizinle yapılan konuşmalar, genel olarak hukuka uygun kabul edilir. Bu tür yazışmalar, ekran görüntüsü veya çıktı olarak mahkemeye sunulabilir.
🔹 2. Eşin telefonuna izinsiz erişim varsa?
Normal şartlarda eşin telefonuna şifre kırarak, gizlice girerek veya başkasına ait cihazdan yazışma elde ederek delil sunmak, özel hayatın gizliliğini ihlal anlamına gelebilir (TCK m.134).
Ancak:
📌 Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, başka türlü delil elde etme imkanı olmayan bir durumda ve sadece kendi hakkınızı savunmak amacıyla sunulmuşsa, bu tür deliller hukuka uygun kabul edilebilir.
Örneğin:
📌 Yargıtay 2. HD 2023/5273 E., 2023/10112 K. sayılı kararında, eşin kendisine ait bilgisayarda açık halde bulunan WhatsApp mesajlarını okuması ve bunu delil olarak sunmasının “hukuka uygun” olduğuna karar verilmiştir.
🔹 3. Delil olarak sunulabilen dijital içerikler:
WhatsApp mesajları (kendi cihazında),
SMS kayıtları,
E-posta yazışmaları,
Sosyal medya mesajlaşmaları (Facebook, Instagram),
Arama kayıtları, ekran görüntüleri.
Ancak, tüm bu verilerin değiştirilmemiş olması, orijinal haliyle sunulması, tarih ve gönderici bilgilerinin görünür olması önemlidir.
19. Boşanma davasında tanık göstermek zorunlu mu?
Zorunlu değildir, ancak kusur ispatı gerekiyorsa tanık çok önemli bir delildir. Özellikle çekişmeli boşanmalarda, taraflar birbirine karşı ciddi iddialarda bulunuyorsa (aldatma, şiddet, terk, ekonomik istismar vb.), bu iddiaları destekleyecek tanıklar sunulmalıdır.
Tanıklar genellikle olaylara doğrudan tanık olan ya da tarafların evlilik içi durumlarına vakıf olan kişilerdir: apartman komşuları, akrabalar, arkadaşlar, hatta çocuklar (12 yaş üstü).
Anlaşmalı boşanmalarda tanık gerekmez çünkü zaten taraflar her konuda anlaşmıştır.
📌 Yargıtay 2. HD 2023/8243 E., 2023/15036 K. kararında, kadının aldatma iddiasını destekleyen somut tanık beyanlarının geçerli sayıldığı ve mahkeme kararının onandığı görülmektedir.
20. Anlaşmalı boşanmak için protokol nasıl hazırlanır?
Anlaşmalı boşanma protokolü, tarafların boşanma ve sonuçlarına ilişkin tüm anlaşmalarını içeren yazılı bir belgedir. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi gereği en az 1 yıl evli kalan eşler, boşanma, velayet, nafaka, mal paylaşımı ve tazminat gibi konularda anlaşarak dava açabilir.
Protokolde bulunması gereken temel unsurlar şunlardır:
Tarafların boşanma konusunda anlaştığı,
Çocuk(lar)ın velayeti kimde kalacak, diğer ebeveyn ne zaman görecek,
Nafaka (yoksulluk ve iştirak) miktarı,
Maddi ve manevi tazminat talepleri,
Mal paylaşımına dair anlaşma.
Taraflar protokolü imzaladıktan sonra mahkemeye sunar ve duruşmada hâkim karşısında beyanlarını tekrar ederler. Mahkeme, protokolü uygun bulursa boşanmaya hükmeder.
21. Boşanma davası açmak için avukat şart mı?
Hayır, boşanma davası açmak için avukat tutmak yasal olarak zorunlu değildir. Her birey kendi davasını açabilir, dilekçesini kendisi yazabilir ve duruşmalara bizzat katılabilir. Ancak bu, özellikle çekişmeli boşanmalarda ciddi bir hak kaybı riskini beraberinde getirir.
Çünkü boşanma davası sadece “evet boşanıyoruz” demekten ibaret değildir. Velayet, nafaka, tazminat, mal paylaşımı, düğün takıları, hatta sosyal medya paylaşımları bile davada delil olabilir. Bu kadar kapsamlı ve teknik bir sürecin doğru yürütülmesi için bir aile hukuku avukatından destek alınması şiddetle tavsiye edilir.
📌 Yargıtay, birçok kararında, usul hataları nedeniyle reddedilen ya da hak kaybı doğuran davalarda avukatın önemini vurgulamaktadır. (Bkz. Yargıtay 2. HD 2023/5046 E., 2023/10455 K.)
22. Eşim boşanma davası açtı, bana tebligat geldi, ne yapmalıyım?
Size boşanma davasına ilişkin tebligat ulaştığında yapmanız gereken ilk şey, dava dilekçesini dikkatlice okumaktır. Ardından, en geç iki hafta içinde (kanuni süresi içinde) cevap dilekçesi sunmanız gerekir. Bu dilekçede, iddialara katılıp katılmadığınız, kendi talepleriniz, delil ve tanıklarınızı belirtmeniz zorunludur.
Cevap dilekçesi verilmezse, davacı tarafın iddiaları cevaplandırılmamış kabul edilir ve sizin haklarınızı ileri sürme şansınız azalır.
Bu yüzden tebligat geldikten sonra bir avukata başvurmanız, dava dosyasını birlikte incelemeniz ve sürelere dikkat etmeniz çok önemlidir.
📌 Yargıtay 2. HD 2024/1208 E., 2024/2964 K. sayılı kararda, cevap dilekçesi sunmayan eşin delil sunma hakkının kısıtlanması hukuka uygun bulunmuştur.
23. Boşanma kesinleşmeden tekrar barışabilir miyiz?
Evet, boşanma davası kesinleşmeden önce taraflar barışmak isterse, mahkemeye bunu bildirerek davanın feragatle sona ermesini sağlayabilirler. Yani dava “geri çekilmiş” sayılır ve evlilik hukuken devam eder.
Eğer karar verilmiş ama henüz temyiz ya da istinaf süresi geçmemişse, taraflar kararın kesinleşmesini engelleyerek tekrar evli kalabilir. Karar kesinleştikten sonra ise artık o evlilik sona ermiştir. Yeniden birlikte olmak isterlerse yeniden nikâh kıymaları gerekir.
📌 Yargıtay, tarafların barışmaları hâlinde davanın feragatle sona erdirilebileceğini ve bunun taraflar için bağlayıcı olacağını belirtmiştir. (Yargıtay 2. HD, 2023/9921 E., 2023/15821 K.)
24. Eski eşim çocuğumu göstermiyor ne yapabilirim?
Velayet hakkı sizde olmasa bile, çocuğun ebeveyniyle kişisel ilişki kurma hakkı vardır ve bu hak tarafların keyfine bırakılmaz. Mahkeme, çocuğun yaşı, okul düzeni, sosyal hayatı ve ebeveynin koşullarına göre bir görüş düzeni belirler.
Çocuğun teslimi veya kişisel ilişki kurulması işlemleri, İcra Dairesi aracılığıyla değil, Adalet Bakanlığı’nın kurduğu Çocuk Teslim Merkezleri aracılığıyla ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı eşliğinde yürütülmektedir. Böylece çocuğun bu süreçte psikolojik zarar görmesi engellenmek istenmiştir.
📌 Bu değişiklik, 7343 sayılı Kanun’la yapılan reformun bir sonucudur. Artık “çocuğumu bana göstermiyor” diyen ebeveyn, doğrudan icra takibi başlatamaz. Bunun yerine aile mahkemesinden ilamın icrası yoluyla Çocuk Teslim Merkezi aracılığıyla yardım talep eder.
25. Boşanma davası açarsam maaşımın yarısını eşime vermek zorunda mıyım?
Hayır. Boşanma davası açmanız maaşınızın otomatik olarak yarısının eşinize geçeceği anlamına gelmez. Ancak;
Yoksulluk nafakası,
İştirak nafakası (çocuk için),
Maddi/manevi tazminat
gibi kalemler söz konusuysa, geliriniz değerlendirilerek mahkeme belirli bir ödeme yükümlülüğü getirebilir.
26. Eşim evi terk etti, bu durum boşanma sebebi mi?
Evet. Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesine göre, eşin ortak konutu haklı bir sebep olmadan terk etmesi ve bu terk hâlinin en az 6 ay sürmesi, mahkemeden yapılan ihtara rağmen eşin geri dönmemesi hâlinde boşanma sebebi sayılır.
Bu tür bir durumda “terk nedeniyle boşanma davası” açılabilmesi için şu şartların gerçekleşmiş olması gerekir:
Terk eden eş, ortak konutu en az 6 aydır terk etmiş olmalı,
Diğer eş, Aile Mahkemesi kanalıyla noter aracılığıyla ihtar göndermeli,
İhtara rağmen 2 ay içinde eve dönülmemeli.
📌 Yargıtay 2. HD 2023/7252 E., 2023/13104 K. sayılı kararında, “evlilik yükümlülüklerini ihlâl ederek uzun süreli terk gerçekleştiren eşin tam kusurlu olduğuna” hükmedilmiştir.
27. Aile konutu üzerime değil, evden çıkarılabilir miyim?
Hayır. Evlilik süresi içinde yaşanılan ev, tapusu kime ait olursa olsun “aile konutu” olarak kabul edilir (TMK m.194). Eşlerden biri tapu sahibi olsa bile, diğer eşin rızası olmadan ev satılamaz, devredilemez veya kira sözleşmesi feshedilemez.
Tapu eşin üzerine değilse ve eş “ev benim, çık” diyorsa, mahkeme kararı olmadan bu mümkün değildir. Aile konutu şerhi tapuya işlenmişse zaten işlem yapılamaz. İşlenmemişse bile fiili kullanım ve mahkeme tespitiyle korunabilir.
📌 Yargıtay 2. HD 2024/1580 E., 2024/3074 K. kararında, tapu eşi adına olsa bile diğer eşin izni alınmadan yapılan satışın geçersiz olduğuna karar verilmiştir.
28. Ev hanımıyım, boşanırsam geçimimi nasıl sağlarım?
Ev hanımları, boşanma sonrası yoksulluğa düşeceklerse, yoksulluk nafakası talep edebilirler.
Ayrıca evlilik süresince edinilen mallardan (ev, araba, birikim) sizin de hakkınız vardır. Bu nedenle boşanma sonrası sadece nafaka değil, mal paylaşımı davası açma hakkınız da bulunmaktadır.
📌 Yargıtay 2. HD 2023/9863 E., 2023/17352 K. kararında, uzun süre evli kalan, gelir getirici faaliyette bulunmayan eşin, boşanma sonrası yoksulluğa düşeceği kabul edilmiş ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.
29. Boşandıktan sonra eşim beni mirastan çıkarabilir mi?
Boşanma kararı kesinleştiği anda, taraflar birbirlerinin yasal mirasçısı olmaktan çıkar. Boşandıktan sonra eşiniz ölürse artık onun yasal mirasçısı değilsiniz. Aynı şekilde siz de ölürseniz, o da sizin mirasçınız olmaz.
Ancak boşanma kararı kesinleşmeden önce eş vefat ederse, hayattaki eş mirasçı olmaya devam eder. Bu durum özellikle boşanma aşamasında olan ancak kesinleşmemiş dosyalar için önemlidir.
📌 Yargıtay 1. HD 2023/2856 E., 2023/6425 K. kararında, boşanma davası sonuçlanmadan önce vefat eden eşin ardından diğer eşin yasal miras hakkı korunmuştur.
30. Boşanma kararına itiraz edebilir miyim?
Evet. Boşanma davası sonucunda verilen karara karşı, taraflar 2 hafta içinde istinaf yoluna (bölge adliye mahkemesine) başvurabilir. İstinaf, usule veya esasa dair hataların incelendiği bir itiraz yoludur. İstinafta da karar bozulmazsa, Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılabilir.
Bu yollarla:
Mahkeme kararının hatalı olup olmadığı denetlenir.
Kusur dağılımı,
Tazminat ve nafaka miktarları,
Velayet kararları yeniden gözden geçirilir.
🔚 Boşanma Davalarında Uzman Bir Avukatla Çalışmak Neden Önemlidir?
Boşanma davaları, dışarıdan basit bir ayrılık süreci gibi görünse de aslında çok sayıda usul, süre ve teknik detaya dayanan, hukuken son derece hassas dosyalardır. Dilekçe aşamasından delil sunumuna, nafaka ve tazminat taleplerinden velayet düzenlemelerine kadar her aşamada usuli hatalar telafisi güç sonuçlara yol açabilir. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında yargılamalar yıllarca sürebilmekte ve süreç uzadıkça tarafların psikolojik, sosyal ve ekonomik yıpranması artmaktadır.
Tüm bu nedenlerle, hak kaybı yaşamamak ve süreci doğru yönetmek adına boşanma avukatı ile çalışmak büyük önem taşır. Profesyonel destekle, hem yasal haklarınız korunur hem de süreci en kısa sürede ve en az zararla tamamlamanız sağlanır.
📌 Boşanma davası açmak, nafaka talep etmek, mal paylaşımı yapmak ya da çocuğun velayeti için mücadele etmek istiyorsanız, mutlaka bir aile hukuku avukatından destek alın.
Comments